İnananların bildikleri ya da bilmeleri gerektiği gibi, Diyânet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş yaptığı bir açıklama da 1-7 Ekim tarihleri arasında idrak edilecek-kutlanacak olan “Câmiler ve Din Görevlileri Haftası” ile ‘Mevlid-i Nebî Haftası’nı birleştirdiklerini söyledi ve bu yıl ‘İhdinas sîradal müstakîm…’ diyeceğiz! Yani >Allah’ım (c. c)! Bize doğru yolu göster, bizi doğru yola ilet< diye dua edeceğiz dedi. Başkan Erbaş, “Bu yılki temamız ‘Peygamberimiz, îman ve istikâmet’ olacak” dedi.
Ben mücrim de daha yazımın başında ‘bütün’ inananların gelmiş, geçmiş ve gelecek olan ‘Mevlîd-i Nebî Haftalarını, aylarını, yıllarını cân-ı gönülden kutluyor, tüm haftalarının mevlid olmasını diliyorum! Ve ‘Mevlîd-i Nebî Haftası’yla birlikte ‘Câmiler ve Din Görevlileri Haftası’ ile alâkalı olarak geçtiğimiz Çarşamba günü ‘Burdur Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Peygamber (sav), îman ve İstikâmet’ temalı Programın açış konuşmasını yapan İl Müftümüz Ali Hayri Çelik ile protokol konuşmasını yapan Valimiz Türker Öksüz’ün iyi güzel bir şekilde özetlediklerini; Programa ‘konuşmacı’ olarak katılan Konya İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Öge’ninde her iki haftanın önemini katılımcılara anlattığını belirtmek, bu Program hakkındaki gelişmecileri ise yerel basın yayın organlarımızın ve haber ajanslarımızın yayınladığını hatırlatmak isterim. O nedenle ben mücrim de bu iki hafta hakkındaki görüş ve düşüncelerimi siz sevgili okurlarımla paylaşmak istiyorum:
Her neyse; hafta ‘Câmiler ve Din Görevlileri Haftası’ olması hasebiyle ben bugünkü yazımın ara başlığında Ziya Gökalp’in ASKER DUASI Şiirinden alıntılar yaptım ve hafta ile alâkalı konuma serfirâz yaptım… Şimdi de sadede geliyor ve sözü birbirinden güzel câmilerimize, sevgi ve saygıdeğer din görevlilerine ve gönüllülerine getirmek istiyorum:
‘Övünmek gibi olmasın’ demeyeceğim ve bu konu da biraz övüneceğim:
Şöyle ki, asıl adı Mehmet olmasına rağmen köyümüzde ve civar köylerde ‘Durmuş Hoca’ adıyla tanınan, bilinen ve ünlenen Babam merhumun kendisi medrese tahsili görmüş, kışla disiplini ile yetişmiş ve tekke terbiyesi almış fahri bir imam; Ağabeylerinden birisi İHL’li ve Yüksek İslâm Enstitülü (İlâhiyatçı), Allah’a (c. c) emânet 3 oğlumuzdan 3’de İHL mezunu, torunlarımızdan biri İHO öğrencisi, bendeniz de mezunu olamasam da İHL mensubu ve 5 vakit namazını da camide-cemaatle kılan bir mûmin olduğumu; yani bizim aile boyu İHL’li ve genelde namaz ehli bir aile olduğumuzu hatırlatacağım! Ve bu kadar mukaddimeden sonra ve haddim olmasa da, 60 yıllık bir câmi cemaati ve 50 yıllık ta bir gazeteci olarak saygıdeğer din görevlilerimize bazı hatırlatmalarda bulunacağım:
Yukarıda da hatırlattığım gibi, biz İHL’li bir aileyiz ama içimiz de bir tane bile din görevlisi yok maalesef… ‘Maalesef’ diyorum, çünkü içimizden birimizin ikimizin olsun, fahrî din gönüllüsü olmasının yanı sıra aynı zamanda resmî bir din görevlisi de olmasını da isterdim… Amma velâkin bu şeref ve kutsal görev bizim aileye nasip olmadı… O nedenle Müftülerimiz, vaizlerimiz ve denk görevlerde bulunan hocalarımız hakkında herhangi bir şey söylemek haddim değil. Ancak hocalarımızın, imam-hatiplerimizin arkalarında 5 vakit namaz kılan ve (gerektiğinde veya zorunlu hallerde) mihraba veya müezzin mahfiline geçerek vekâlet ettiğim ve resmiyette en küçük din görevlisi olan, ama, (tabiri caizse eğer) Bilâli Habeşi Hazretlerine vekâlet eden müezzin kayyımlarımız ile Peygamber Efendimiz (sav)’in ‘temsîlî’ makamında oturan imam hatiplerimize vekâlet ettiğim oluyor…
Velhasıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; başta Diyânet İşleri Başkanımız, il ve ilçe müftülerimiz olmak üzere tüm imam hatiplerimiz Allah’hu zülcelâl Hazretlerinin (c. c) Nebîsi’ne, Müslümanların da sevgili Peygamberine; müezzin kayyımlarımız ise Peygamber Efendimiz’ in sevgili Müezzini olan Bilâl-i Habeşî Hazretlerine vekâlet etme makamında oturuyorlar… O nedenle ben böylesi ulvî vazifelerde istihdam edilme veya görev alma şerefine nail olan tüm din görevlilerinin ve gönüllülerinin Mevlid-i Nebîleri ile birlikte ‘Câmiler ve Din Görevlileri Haftası’nı tekrar tekrar kutluyor, herkese ‘câmili ve Mevlid-i Nebili’ saygılar sunuyorum.
ALLAH’IN (c. c) MESCİDLEDİNİ ANCAK ALLAH’A
VE AHİRET GÜNÜNE İNANAN, NAMAZ KILAN
ZEKÂTI VEREN VE ALLAH’TAN BAŞKASINDAN
KORKMAYAN KİMSELER ÎMAR EDERLER. İŞTE
HİDAYET ÜZERE OLDUKLARI UMULANLAR
BUNLARDIR… Tevbe Sûresi âyet 18
MESCİDLER ALLAH’IN (c. c) EVLERİDİR. GÖKTEKİ
YILDIZLARIN YER EHLİNİ AYDILATTIKLARI GİBİ,
ONLARDA GÖK ENLİNİ AYDINLATIRLAR…
Heysemi, Mecmeuz Zevaid 17
BEN YERYÜZÜ HALKINA AZAP ETMEYİ MURAT
ETTİĞİM DE İNŞA, TEFRİŞ, TAMİR VE TENVİR
EDERLERİ, BENİM RIZAM İÇİN SEVİŞENLERİ VE
SEHER VAKİTLERİNDE İSTİĞFAR EDENLERİ GÖRÜNCE
ONLARA AZAP ETMEKTEN VAZ GEÇERİM. İlâhi Hadis
BANA BİR HAF ÖGRETENİN KIRK YIL KÖLESİ OLURUM…
Hz. Ali (r. a)
SEN KENDİNİ HAKK İLE MEŞGUL ETMEZSSEN
BATIL SENİ İŞGAL EDER… İmam-ı Şafi
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)