Tecrübeli ve işinin ehli çiftçilere göre de, meteoroloji uzmanlarına göre de ülkemiz de yarım asra yakın bir süredir kuraklık yaşanıyor… Ki, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Eğer yatırımlar yapmazsak, 2030 yılına kadar su sıkıntısı yaşayan ülkeler tehdidi veya tehlikesi ile karşı karşıya kalacağız… Kişi başına düşen 1313 metreküp kullanılabilir su miktarıyla, su stersi altında bir ülkeyiz. Bu nedenle bunun bilincindeyiz; Türkiye su zengini bir ülke değil…” demiş!
Dünya Su Konseyi’nin 86. Guvernörler Toplantısında konuşan Bakan Yumaklı, “14 milyon nüfusun yaşadığı 11 şehrimiz bu olumsuzluktan etkilendi. Bu tahribatları hızla onararak halkımızın en kısa sürede temiz su erişimini sağladık. Ancak doğal afetler dahil olmak üzere ortak refahımızı tehdit eden pek çok zorlukla karşı karşıyayız. Bu tür zorluklar ve felâketler bizlere, âfetleri önlemek ve âcil durumlara hazırlıklı olmak için hem ulusal hem de uluslararası yüksek düzeyde koordinasyon ve iş birliği sağlanmasının önemini hatırlatıyor…” demiş!
Hâsılı; Bakan Yumaklı kuraklığın genel nedenlerini, niçinlerini ve uzun vadedeki risklerini uzun uzun anlatmış ve tedbirleri hakkında da bazı önerilerde bulunmuş… O nedenle ben konunun genel boyutundan çok ilimiz ve bölgemiz üzerinde durmak istiyorum:
Ekosistemi Koruyalım ve Burdur Gölü’ne Hayat Verelim Derneği Başkanı, Avukat ve İlimiz Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Süleyman Faki; onca işinin gücünün arasında kurumaya yüz tutan ve gözle görülebilir bir şekilde çekilmeye-kurumaya başlayan Burdur Gölü’nü ‘arada bir olduğu gibi’ geçtiğimiz haftada gündeme getirmiş ve gerekli tedbirlerin alınmasını istemiş. Derneğince yapılan çalışmaları hatırlatan Faki, “Burdur Gölü Burdur’a hayat veren bir sulak alan. Ancak son yıllarda yaşanan kuraklık ve su çekilmeleri nedeniyle Burdur Gölü kötü talihini maalesef henüz yenemedi. Bu konu devletimizin ve bakanlıkların çalışmaları, geçmiş dönemden bugüne kadar yapılan çalıştaylar. Acil su eylem planları maalesef Gölümüzün hâlâ aynı noktadan daha geriye gitmesine engel olamıyor. Çünkü somut verilere bakıldığında bu Gölün ve Türkiye’de ki diğer göllerin kurtarılması lâzım. Değilse bize hayat veren bu göller maalesef gelecekte hem bizim sağlığımızı tehdit ediyor hem kuraklığımıza neden olarak gıda ve diğer türlü bir takım ekolojik dengelerimizi alt üst ediyor. O nedenle biz Dernek olarak bir çalışma başlattık…” demiş.
Ekosistemi Koruyalım ve Burdur Gölüne Hayat Verelim Derneği Başkanı Dr. Süleyman Faki’nin yaptığı uzunca ve teferruatlı açıklamayı basın yayın organlarımız yayınladılar… O nedenle dileyen okurlarım Süleyman Bey’in konu hakkındaki açıklamasını bulup okuyabilirler… Onun için ben ‘bu konuda neler yapılabilir?’ konusunu uzmanlara bırakıyorum. Ancak ilgili yazısında, konunun uzmanı olmasa bile iyi bir su ve çevre dostu olan Avukat, Diş Hekimi ve MAKÜ Diş Hekimliği Dr. Öğretim Üyesi Süleyman Faki ile işin uzmanı, en etkilisi ve yetkilisi durumunda olan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, ‘ben geldim-geliyorum!’ diyen kuraklık tehlikesini başta yetkililer olmak üzere herkese hatırlatmışlar! Bendeniz de bu konu da kim ne yapabilir bilmiyorum ama ‘hemen her şeyi olduğu gibi suyu da israf etmeyelim-tasarruflu kullanalım!’ diyor ve israf konusunda Peygamber Efendimiz (sav)’in bir kıssasını siz sevgili okurlarıma nakletmek istiyorum:
Şöyle ki; Amr bin Şuayb’ın (r. a) Babası aracılığıyla dedesinden şöyle bir hadis rivayet ediyor:
‘Bir bedevî abdest hakkında sorular sormak üzere Hz. Peygamber (sav)’e gelmişti. Hz. Peygamber de ‘azalarını üç kere yıkayarak abdestini ona göstermiş ve şöyle buyurmuştu: “İşte abdest böyle alınır. Kim bundan daha fazlasını yaparsa hatalı davranmış, haddini aşmış ve zulmetmiş olur”
Ayrıca; bir gün Sâd b. Ebû Vakkas abdest alırken, Resulullah O’nun yanına uğramıştı ve Efendimiz ‘bu ne israf?’ buyurdu! Ve Sâd’da “Abdestte demi israf olur Ya Resulullah?” diye sorunca da Resulullah “Evet, akıp giden bir ırmak veya nehirden abdest alıyor dahî olsan bu israf olur” buyurdu!
Yani bizim güzel dinimiz ve sevgili peygamberimiz bir nehirden abdest alırken bile israf etmemeyi, meselâ abdest azalarımızı 3 kereden fazla yıkamayı bile hatalı bulmuş, israf saymış, haddini aşmakla suçlamış ve zulmetmiş olduğunu vurgulamış! Amma velâkin biz hemen her şeyi olduğu gibi, suyu da hoyratça kullanıyor, olabildiğince israf ediyoruz maalesef!’ diyor, herkese saygılar sunuyorum.
Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün farklı oluşunda aklıselim sahipleri için elbette ibretler vardır. (Âl-i İmrân, 3/190)
Allah’ım! (c.c) nimetlerine şükretmek ve Sana güzel bir kulluk etmek istiyorum… (Dua)
AKAN SU GERİ GELMEZ, DAMLAYA DAMLAYA
GÖL VE HER ÇOK AZDAN OLUR… DEGNELİ VE
DÜZENLİ HARCAYAN, AYAĞINI YORGANINA
GÖRE UZATAN, YARINI SAĞLAMA ALAN KİŞİDİR!
DAMLA DAMLA BİRİKTİR, GELECEĞİNİ KORU…
SU TASARRUFU, HAYATIN TASARRUFUDUR ve
HER DAMLA BİR HAYATTIR, İSRAF ETME!
TAZSARRUFLU KULLANMADIĞIMIZ SU, BİR GÜN
BİZE FATURA OLARAK GERİ DÖNER:
Atasözlerinden seçmeler
İHTİYAÇTAN FAZLASINI TÜKETMEK, TÜKETİRKEN ZİYAN
ETMEMEK, YÜKSEK BİR BİLİNCİN GÖSTERGESİDİR!
Temel Aksoy
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı
2024
Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı
2024
Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)