Taceddin Akbaş

Hatırlatmak Düğerlilerden! Uyup uymamak yetkililerden

Taceddin Akbaş'ın 'Hatırlatmak Düğerlilerden! Uyup uymamak yetkililerden' adlı köşe yazısı...

Taceddin Akbaş

HATIRLATMAK DÜĞERLİLERDEN! UYUP UYMAMAK YETKİLİLERDEN

İlgili her yazım da hatırlatmaya ve vurgulamaya çalıştığım gibi, genelde ülkemiz, özelde de ilimiz su zengini bir ülke ve illerden değil… Ancak, biz birçok şeyde olduğu gibi, su konusunda da hoyrat davranıyor, tasarrufun ‘T’sini yapmıyoruz maalesef!

Bugünkü kuraklığın, yarın ki kıtlığın habercisi olduğunu bundan 31 yıl önce tahmin eden ya da öngören Bir(leşmiş M(illetler (BM) Genel Kurulu; 1993 yılında bir karar almış ve münhasır bir “Dünya Su Günü” ihdas etmiş. Ve Güvenlik Konseyi dâhil, bu adı var kendisi yok hükmünde olan, yani hiçbir etkisi, yetkisi, hiç bir tesiri ya da uygulaması olmayan Teşkilatın maksadı; Çevre ve Kalkınma Konferansında önerilen “Su Günü” ile gerek BM üyelerinin gerekse diğer dünya ülkelerinin giderek büyüyen temiz su problemine dikkât çekmek, içilebilir su kaynaklarının korunması ve çoğaltılması konusunda müşahhas adımlar atılmasını sağlamaktı… Ancak bu bir türlü olmadı, olamadı, olmayacak gibi de gözüküyor maalesef…

BİZ, KENDİ GÖBEĞİMİZİ KENDİMİZ KESELİM ÇÜNKÜ BU TEŞKİLÂTIN ALDIĞI BİR KARARIN HİÇBİR DEVİR ve YER DE UYGULAMASI YOK!

1945 yılında, yani, 2. Dünya Savaşının bitmesinden sonra ‘başka savaşlar çıkmasını önlemek, dünya barışına, güvenliğine, sosyal eşitliğe ve ekonomik kalkınmaya yönelik çalışmalar yapılmasına katkı sağlamak maksadıyla kurulan Birleşmiş Milletler Teşkilâtı ve buna bağlı olan Güvenlik Konseyi (GK) bugüne kadar genelde dünya, özelde de İslâm Ülkelerinin lehine kaç karar alıp verdi ve alınan kararlardan kaçına uyuldu ya da uyulmadı onu bilmiyorum! Ancak, Teşkilât, İsrail’in 370 gündür Gazze’de, 10 gündür de Lübnan-Beyrut’ta yaptığı soykırımın sonlandırması için kararlar alıyor, ancak bu karlar hiçbir işe yaramıyor! Çünkü, hiçbir yaptırım gücü olmayan Teşkilâtın birçok kararına olduğu gibi, ‘’Dünya Su Günü’’ kararına da uyan veya uygulayan bir tek devlet, hâttâ millet dahî yok!

Her neyse, benim bugünkü konum BM veya GK değil. Ancak, gündem, bundan tam 79 yıl önce kurulan Teşkilâtların hiçbir etkilerinin ve yetkilerinin olmadığını hatırlatmak için böyle bir girizgâh yaptım. O nedenle şimdi asıl konuma dönmek istiyorum:

İNSANOĞLU BİRKAÇ DAMLA SUDAN.YARATILDI BİRKAÇ KOVA SUYLA DA YIKANIP DEFNOLUYOR YANİ İNSANIN DOĞUMU DA ÖLÜMÜ DE SU İLE!

Uzmanların ve tecrübe sahiplerinin bildirdiklerine göre, genelde canlılar, özelde da yetişkin ve bünyesi sağlam olan insanlar açlığa 1 ay kadar dayanabildikleri halde; susuzluğa en az 2 gün, en çok 7-8 gün kadar dayanabiliyorlarmış! Yani su bizim için bir ab-ı hayatmış-hayat kaynağımız, olmazsa olmazımız-yaşanmazımız imiş! Ve insanlar açlıklarını herhangi bir bitki, meyve ve sebze gibi şeylerle bir müddet bastırabilir, uzunca bir süre yatıştırabilir ve yaşayabilirler ki, bunun birçok örnekleri vardır! Ancak suyun yerini dolduracak hiçbir şey yok ki, başta nebatat ve bitkiler olmak üzere canlıların tamamının yaşaması da suya bağlı… Ve bırakın her şeyi, insanlar birkaç gün yıkanmasalar ‘nahoş kokudan dolayı’ en yakınları bile yanlarına varmaz-varamaz! Onun içindir ki, ‘Müslümanların ölüleri-cenazeleri’ suyla yıkanır ve ölülere gusül abdesti uygulaması yapılır!

Demem o ki, insanlar bir(kaç) damla ve nahoş kokulu sudan (meniden) yaratıldıkları ve hayatları boyunca suya muhtaç oldukları gibi, cesetleri de suyla, hattâ ılık suyla yıkanarak toprağa verilir-defnolunurlar! Yani, insanoğlunun doğumu da yaşaması ve ölümü de suya bağlı ve gayrimüslimleri bilmem ama Müslüman ölüler Rablerine temiz ve abdestli oldukları halde kavuşmak isterler…

Hâsılı, bugünkü konum ‘su’ olunca ve canlılar için havadan-oksijenden hemen sonra su gelince, suyun değerini anlatabilmek için girizgâhımı biraz fazla uzattım galiba… O nedenle şimdi de ‘su’lar’ konusunu özetleyerek bugünkü yazımı noktalamak istiyorum:

HEM UZMAN HEM DE YETKİLİ OLAN TARIM VE ORMAN BAKAN YARDIMCISI UYARIYOR! UYARMAK BİZ DÜĞER KÖYLÜLERDEN, UYUP UYMAMAK İSE DİĞER ETKİLİ YETKİLİLERDEN

Hâsılıkelâm; Sevgili Peygamberimiz (sav) suyu bırakın israf etmeyi ve kirletmeyi, ‘nehir kıyısında abdest alırken bile israf edilmemesini emrediyor! Ancak biz bugün içme sularımızı, ‘kuraklık ve sair nedenlerden dolayı’ suları çekilen göllerimizi, göletlerimizi, denizlerimizi ve barajlarımızı; azalan sulama sularımızı bile kirletiyor, hoyratça kullanıyor, pervasızca israf ediyoruz… Dolayısıyla da geleceğimizi karartıyoruz! Bunun bilincinde ve işin içinde olan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Gümen, Isparta Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen “Üretim Planlaması ve Sektör Değerlendirme Toplantısı’’nda yaptığı konuşma da, tarım ve hayvancılık üretiminde planlama yapanken bile suyu merkeze aldıklarını söylemiş ve ‘’Çünkü biz su zengini bir ülke değiliz ki, son yıllarda kuraklık ve su kıtlığı yaşıyoruz! O nedenle su artık bizim için hayâti bir öneme sahip…’’ demiş!

Bendeniz de Tarım ve Orman Bakan Yardımcımız, aynı zamanda Köylümüz de (Düğer’li) olan Prof. Dr. Ahmet Gümen gibi düşünüyor ve ‘ülkemiz de ilimiz ve bölgemiz de su zengini olmadığı gibi, yıllardır devam eden kuraklık, iklim değişiklikleri, küresel ısınma, nüfus artışı ve israf edilen ve her gün azalan-yok olan sular geleceğimizi tehdit ediyor! Ancak bunu çok az insan fark ediyor veya konuyu az sayıda etkili ve yetkili dillendiriyor..! O nedenle ben Ahmet Gümen’i, konunun uzmanlarını, su derdinde olan köylüleri, çiftçileri veya ziraatçıları ve gelmekte olan tehlikenin farkında olan BİLM İNSANLARINI VE İLİM ERBÂPLARINI can kulağı ile dinmeyelim ve hiçbir şeyi, hemen hiçbir şeyi olduğu gibi sularımızı da israf etmeyelim! İsraf etmeyelim ki hem su kanallarımızı kurutmayalım hem de israf etme gibi bir vebâle ve günâha girmeyelim!’ diyor, herkese ‘israfsız’ saygılar sunuyorum.

YİYİNİZ İÇİNİZ, FAKAT, İSRAF ETMEYİNİZ; ÇÜNKÜ ALLAH

(c.c) İSRAF EDENLERİ SEVMEZ… A’raf Sûresi, âyet 31

ABDESTİNİZİ DERE KENARINDA ALIYOR OLSANIZ BİLE,

SUYU İSRAF ETMEYİNİZ! Hz. Muhammed (sav)

SIZIYI GİDEREN SU. SUYUN SIZLADIĞINI KİMSELER BİLMEZ!

İsmet Özel

SU: AKARSA NEHİR, DÜŞERSE ŞELÂLE, DURURSA GÖL OLUR

İbrahim Seyidani

EĞER SU KAYNAĞI SENİN KENDİ RUHUHDAN FIŞKIRMAZSA

SUSUZLUĞUNU DİNDİREMEZSİN… Wolfgang Van Goethe

SUYUN DEĞERİ KUYU KUYURUNCA ANLAŞILIR Thomas Fuller

SUYU KİRLETMEK HAYATI KİRLETMEKTİR! Anonim

Bu içerik size ne hissettirdi?

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ÜZÜLDÜM
  • 0
    KIZDIM
  • 0
    ŞAŞIRDIM
  • 0
    BEĞENDİM
  • 0
    BEĞENMEDİM
  • 0
    GÜLDÜM
  • 0
    ALKIŞ

Yorumlar (0)

Bu içerik ile ilgili henüz yorum yazılmamış

Taceddin Akbaş Diğer Yazıları

16
KASIM

2024

Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu

Taceddin Akbaş'ın 'Küçük bir bypass yeli, bizi büyük bir şehre savurdu' adlı köşe yazısı... Devamı

26
EKİM

2024

Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum

Taceddin Akbaş'ın 'Sevgili okurlarımdan, '2-3 haftalığına' izin istiyorum' adlı köşe yazısı... Devamı

25
EKİM

2024

Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor

Taceddin Akbaş'ın 'Hem evlenenlerin sayısı hem de nüfusumuz azalıyor' adlı köşe yazısı... Devamı

24
EKİM

2024

Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!

Taceddin Akbaş'ın 'Bahçeli, 'Sana söylüyorum kızım gelinim sen anla...' dedi!' adlı köşe yazısı... Devamı

23
EKİM

2024

BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş

Taceddin Akbaş'ın 'BM'nin yaşı 80, gramı ise 80 kuruş' adlı köşe yazısı... Devamı

22
EKİM

2024

Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!

Taceddin Akbaş'ın 'Bedeni açarak medeni olunamayacağı gibi; soyunarak da çağdaş olunamaz!' adlı köşe yazısı... Devamı

21
EKİM

2024

Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!

Taceddin Akbaş'ın 'Yavuz Savcı, yenidoğan çetesini bastırmış!' adlı köşe yazısı Devamı

20
EKİM

2024

Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!

Taceddin Akbaş'ın 'Deniz ateş alır mı? almaz! Ya alacak olur n'olur? Onu da bekleyip göreceğiz!' adlı köşe yazısı Devamı

19
EKİM

2024

İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!

Taceddin Akbaş'ın 'İmam Hatipliler'in haftaları kutlu tüm İmam Hatipliler mutlu olsun!' adlı köşe yazısı... Devamı

17
EKİM

2024

Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!

Taceddin Akbaş 'Mülakat olmalı ama torpil olmamalı!' adlı köşe yazısı... Devamı

İlgili Haberler

Düğer Köyü'nde Yağmur Duası Yapıldı! Eller Semâya Açıldı, Dualar Edildi!
Bölgesel

Düğer Köyü'nde Yağmur Duası Yapıldı! Eller Semâya Açıldı, Dualar Edildi!

Burdur'un Düğer Köyü'nde kuraklığa son vermesi için yemekli bir dua etkinliği düzenlendi. Köy Muhtarı Hasan Hüseyin Kartal ve İl Müftüsü Ali Hayri Çelik'in de katıldığı etkinlikte dualar edildi, niyazlarda bulunuldu.

Genç Adam cinayete Kurban mi gitti
Yaşam

Genç Adam cinayete Kurban mi gitti

Burdur Düğer köyünde cinayet Burdur ili Düğer köyünde 28 mayıs 2023 pazar günü genç adam Evinde Tüfekle vurularak öldürüldü.

Başkan Uysal 'Masa kurmak marifet değil, sistem kurmak marifet
Bölgesel

Başkan Uysal 'Masa kurmak marifet değil, sistem kurmak marifet

Antalya Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, belediyenin halkla ilişkiler ve yönetişim sistemi Turunç Masa’nın 10’uncu yaş kutlamasında, 200’e yakın belediyeye sistemi verdiklerini belirterek “Masa kurmak marifet değil, sistem kurmak marifet” dedi.

Mansur Yavaş, Çayırhan'daki grevci madencileri ziyaret etti: "işçilerimizin yanındayız"
Bölgesel

Mansur Yavaş, Çayırhan'daki grevci madencileri ziyaret etti: "işçilerimizin yanındayız"

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Çayırhan'da özelleştirmeye karşı grev başlatan 500 maden işçisini ziyaret etti. Detaylar haberimizde..

Engelli rampasına park eden araçlar Tanju Mete'yi çıldırttı
Bölgesel

Engelli rampasına park eden araçlar Tanju Mete'yi çıldırttı

Antalya'da evine gittiği sırada engelli rampasına park eden otomobil nedeniyle kaldırıma geçiş yapamadığı için, araca elindeki penseyle vurarak zarar veren bedensel engelli Tanju Mete (51), yine aynı rampada araç görünce çılgına döndü.

Antalya'da halk otobüsüne tutunarak tehlikeli paten yolculuğu kamerada
Bölgesel

Antalya'da halk otobüsüne tutunarak tehlikeli paten yolculuğu kamerada

Antalya'da halk otobüsünün arkasına tutunarak trafiğe karışan patenli 2 çocuğun tehlikeli yolculuğu kameralara yansıdı.