Daha düne kadar Halk TV’nin gözde programcılarından biri olan, hatta başında gelen ve diline ya da aklına gelen her şeyi söyleyen Ayşenur Arslan, yaptığı bir program da Emniyet Genel Müdürlüğü kapısında yapılan terör saldırısındaki bazı noktaları mantıklı bulmadığını söylemiş… Arslan, bahsime konu programda yaptığı konuşmasında, “Belki kendisini patlattı denilen kişi, terörist üzerinde ya da arabada uzaktan kumandalı patlayıcı olduğunu bilmiyordu. Çünkü o kadar mânâsız ki, gelip hiçbir şey yapamadan ölünmez. Bana sorarsanız her şeye aykırı durup dururken kendini patlatmış. Ama esas olarak bu benim aklıma takılan şeylerden biri iddia edemem elbette. Ama bir arabanın şoförünü öldürülerek neden o kadar kolaydır ki kilidiyle açacaksınız düz kontak çalıştıracaksınız bombayı şey yapıp gideceksiniz. Ankara da bunu yapmak varken neden Kayseri de birini öldürerek ‘ben geliyorum, bombalar sırtımızda tabanca belimiz de mi’ nedir yani?..” demiş.
Bu sözleri değil ulusal yayın yapan bir TV kanalının canlı yayınında söylemek, arkadaş sohbetinde ya da bir köy kahvehanesinde bile söylemek, bunu da oldukça müstehzi-alaycı bir şekilde ve ‘Baltalar elimizde, uzun ip belimizde’ adlı çocuk şarkısını ‘Tabancalar elimizde, bombalar belimizde” ye çevirmek akla ziyan bir şey olmalı! Ki, Ayşenur Arslan’ın bu saçma sapan, abuk sabuk ve bozuk cümleler kurarak sarf etiği sözleri üzerine devreye giren Halk TV’nin sahibi Cafer Mahiroğlu da hem Ayşenur’un işine son verildiğini hem de O’nun yapımcısı olduğu “Mahalle Muhtarlığı” programının yayından kaldırıldığını açıklamış… Cafer bey doğrusunu yapmış ama biraz geç kalmış… Çünkü Arlan’ın bu ve bunun gibi vukuatları ilk değildi! Yani Arslan şimdiye kadar çok sayıda gaf yapmış ve çok çam devirmişti!
Ayşenur Arslan hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, ‘Terör örgütlerinin propagandasını yapma’ ve ‘suçu suçluyu övme’ suçlamasıyla soruşturma başlatmış ama soruşturma sonunda Hanımefendiyi serbest bırakmış. Hanımefendiyi Başsavcılık serbest bırakmış ama, Halk TV’nin sahibi Cafer Bey affetmediği gibi halk ta, aklı selim ve sağduyulu Cumhuriyet Halk Partililer de affetmeyecektir… Çünkü, Hanımefendi’nin mâlûm sözlerinin şakası bile kötü olduğu gibi, bu sözler hem teröristlerce yaralanan polisler için hem de şehid edilen veteriner ve ailesi için söylenmiş yakışıksız sözlerdir!
Önce masum ve 24 yaşındaki bir veterinerin katledilip aracının gasp edildiği, ardından da Ülkemizin beyni durumunda olan İçişleri Başkanlığı ile Emniyet Müdürlüğü’nü ve belki de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni (TBMM) bombalamak, dolayısıyla da bir çok insanın kanına girmek maksadıyla gerçekleştirilen ve o esnâda 2 kahraman polisimizi GÂZÎ yapan; görünen 2, görünmeyen yüzlerce hattâ binlerce teröristin silâhlı ve bombalı girişimini hafife almak, en hafif tabirle zırvalamaktır, saçmalamaktır ve büyük haksızlıktır…
ARSLAN BİR TERÖR UZMANI EDÂSIYLA AHKÂM
KESİYOR! AMA ÇAM ÜSTÜNE ÇAM DEVİRİYOR!
Akranım ve aynı zamanda İtalyan Dili ve Edebiyatı bölümü mezunu olan ama ömrü gazetecilik ve televizyonculukla geçen, yani terörle ilgili herhangi bir öğretimi ve eğitimi bulunmayan Ayşenur Arslan, yıllardır program yaptığı bir TV kanalında ve canlı yayın esnasında bir gazeteci gibi değil de büyük bir terör uzmanı gibi yorumlar-değerlendirmeler yapıyor; yetmiyor büyük bir terör girişimini canları pahasına önleyen ve bu sırada da yaralanan 2 kahraman polis memuru ile öldürülen, (bence şehid edilen) 24 yaşındaki bir veterineri hafife alıyor! O da az geliyor İçişleri Bakanlığını ve Emniyet Müdürlüğünü yalanmamaya, dolayısıyla da töhmet altında bırakmaya çalışıyor… Çünkü bunları yaparken alaycı bir tavır takınıyor, müstehzi cümleler kuruyor… Yani, Ayşenur Hanım çam üstüne çam deviriyor!
Uzun lâfın kısası, meselinin hülâsâsı; teröre 10 binlerce kurban, şehid ve gâzî vermiş bir ülkenin vatandaşı olarak bizler konu ‘terör’ olduğunda pür dikkât kesilir, teröristleri lânetle, terör şehidlerini rahmetle, gâzilerini ise minnet ve şükranla anar, tamamını hayırla yad ederiz… Ayrıca yıllardır terörle mücadele eden bakanlıkları, genel müdürlükleri ve bunların mensuplarının psikolojilerini-morallerini bozacak sözler sarfetmez, cümleler kurmaz ve yazılar yazmayız… Dolayısıyla da teröristlerin, taşeronlarının, yandaşlarının ve gönüldaşlarının ekmeklerine yağ sürmeyiz!’ diyor, herkese saygılar sunuyorum.
HER ŞEY, NEYE LÂYIKSA ONA DÖNÜŞÜR!
Hz. Mevlânâ
YA SUSMAK YA DA SUSMAKTAN DAHA
KIYMETLİ BİR SÖZ SÖYLEMEK GEREKİR!
Pisagor
AĞACIN KALİTESİ ÖZÜNDEN, İNSANIN
KALİTESİ SÖZÜNDEN BELLİ OLUR!
YANILTMASIN SENİ MASUM BAKIŞLAR
BAZILARINI ŞEYTAN AYAKTA ALKIŞLAR!
Anonim
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Sosyal medya veya mecradaki yangın mutfaktakinden çok daha tehlikeli!!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Güzel spikere çirkin el hareketi hiç yakışmadı' adlı köşe yazısı.... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Yemeklerde de mi 'yapayzeka' kullanmaya başlasak acaba!' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Teşekkürler Burdur Emniyeti, Tebrikler Kemal Sunar Polis Amirliği Memurları' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Sağlık hizmetlerine ‘bir seferinde’ bu kadar zam mı yapılır sayın sağlık bakanlığı yetkilileri?' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Bize ne nasihat kar ediyor ne de musibet uyandırıyor!' adlı köşe yazısı.... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Özgür Özel'i muhaliflerinden çok muvafıkları uyarma hazırlığında' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Miracımız mübarek, medyamızın BİK'deki başarısı kutlu olsun' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Tedbire rağmen kaza olmuşsa kader, değilse o bir cinayettir' adlı köşe yazısı... Devamı
2025
Taceddin Akbaş'ın 'Özel sağlık sigortasına yapılan zamlar sigortalıların sigortalarını attırıyor!!' adlı köşe yazısı... Devamı
Yorumlar (0)