Rabia Yüncü

İnsülin direnci ve tedavisi

Rabia Nur Yüncü'nün 'İnsülin direnci ve tedavisi' adlı köşe yazısı

İnsülin direnci diğer adıyla metabolik sendrom, vücudumuzdaki hücrelerin insüline doğru şekilde tepki vermediği ve bu nedenle enerji için kandaki glukozu kullanamadığı durumdur. Pankreas, kanda artan glukoz seviyelerini telafi etmek ve hücrelerde oluşan direnci kırmak için sürekli daha fazla insülin üretir. Bu da zamanla kan şekeri seviyesinin yükselmesine neden olur.

İnsülin ise metabolizmanın düzenleyici temel hormonlarından biridir. Obezite ile insülin direnci arasında çok güçlü bir ilişki bulunmaktadır. İnsülin direncinin en sık görülen sebebi obezitedir. İnsülin direnci ortaya çıktığında hemen klinik belirti vermeyebilir. Diyet düzenlenmesi ve egzersizi içeren yaşam tarzı değişiklikleri ve kilo verilmesi ile insülin direnci geriler. İnsülin direncine müdahale edilmediğinde, uzun dönemde birçok hastalığa sebep olabilir. Kardiyovasküler hastalıklar, endotel fonksiyonda bozukluklar, hiperkoagulasyon problemleri ortaya çıkabilir. Tip 2 diyabetes mellitus, polikistik over sendromu gibi sık görülen hastalıklar da insülin direnci ile ilişkilidir. İnsülin direnci yaşam tarzı değişikliği ile tedavi edilmelidir fakat insülin direnci ilerlemişse ve kronik hastalıklar meydana gelmişse hastalığa uygun ilaç tedavisi uygulanabilir. Ortaya çıkan hastalıkların medikal tedavisine ek olarak yaşam tarzı değişiklikleri ilaçların etkinliğini arttırmaktadır. İnsülin direncine karşı yapılacak yaşam tarzı değişiklikleri, kilo verilmesi, diyet düzenlenmesi ve düzenli egzersiz olarak sayılabilir.

Obezite, insülin direncinin en yaygın patofizyolojik nedenidir. Çocuklarda insülin direnci, obezite ve kardiyometabolik risk ile doğrudan bağlantılıdır. Metabolik sendrom, obezite, hormonal bozukluklar, çeşitli kronik hastalıkların temelinde yatan sorunun kaldırılması için düzenli beslenme ve egzersiz programıyla ideal kiloya ulaşmak için yapılan yaşam tarzı değişikliği sağlanmalıdır.